13
cuğu dünyaya getirir: Büyük oğul Sait (14.1.1939),
sonra Abdurrahman Cahit (1.7.1940), arada bir kız,
Fevziye ve küçük oğul Âbid (1948).
SEKİZ:
Sait’le Cahit Ankara’da Hacıbayram semtin-
de dünyaya gelirler. Sait doğduğunda babası onu
Hacıbayram türbesine götürüp onun için dua okut-
turur.
DOKUZ:
Niyazi Bey, 1938’de Maraş’ta ilkokul öğ-
retmenliğini bırakır. Ankara’ya gelir ve Ankara
Defterdarlığı’nda bir memuriyete girer. Memurluğu
sürerkendeAnkaraÜniversitesi Hukuk Fakültesi’ne
devam eder. Hukuğu bitirir, hâkimlik stajından son-
ra Silvan’a tayini çıkar. Silvan, sonra Baykam, sonra
Siirt... Buralarda sorgu hâkimi olarak görev yapar.
1950’deTunceli’dehâkimliktenemekli olur. Emeklilik
sonrası yeniden Ankara’ya gelir, avukatlığa başlar.
Avukatlığı Kızılcahamam’da ve Pazarcık’ta (Maraş)
devam eder. Pazarcık’ta avukatlığını sürdürürken
bir yandan da camilerde fahri vâizlik yapar.
ON:
Niyazi Bey, Siverek’te hâkimken dördüncü
kez evlenir. Fakat, bu kez boşanmamıştır. Bu evli-
lik, Şerife Hanım’la evliliği sürerken imam nikâhıyla
gerçekleştirilir. Bu evlilik, aile içi huzursuzlukların
da başlangıcı olur. Niyazi Bey’in maaşından başka
herhangi bir geliri yoktur. Maraş’taki bağın, bahçe-
nin de dikkate değer bir getirisinden söz edilemez.
Bu yüzden iki aile, aynı evi paylaşmak zorunda ka-
lır. Bu durum, emekli olan Niyazi Bey’in Ankara’da
avukatlığa başlamasına neden olur ve ayrı evlerde
oturmak ancak Ankara’da gerçekleşir. Niyazi Bey,