Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 92

90
sonlarını yeniden yazacağını da söyledim. Sezai Ka-
rakoç gerçekten haklıydı.
Babıâli
’yi kim okusa, orada
onun harcandığını söylerdi. Bu konuyu açmamdan
memnun oldu. Hatta çok rahatladığı da belliydi.
Bana döndü ve ciddî bir ifadeyle:
‘Bunu yazsan iyi olur.’
dedi. Büyük Şair,
Babıâli
’nin
sonlarını yeniden yazdı. Ne var ki bunu yayımlaya-
madı. Sonraki baskılar sanırım Mehmet Kısakürek
tarafından düzenlendi. O kısımlar bol noktalı ve
boşluklu olarak yayımlanmaya devam etti. Altına
da bir not eklendi. O nota bakılırsa, bunda haklı ge-
rekçeleri de vardı. Bana göre doğru olan, o sayfala-
rın eserden bütünüyle çıkarılmasıydı; bugün yanlış
anlaşılan bu sayfalar, yarının araştırmacılarını da
yanlışlıklara sürükleyebilirdi.
Büyük Şair’in neler yazdığını bilemiyoruz. Belki
kamuoyunda yanlış anlaşılacak ifadeler de vardır.
Bunlar, yukarıda belirtilen olaylar sebebiyle bir an-
lık kırgınlık sonucu yazılmış da olabilir. Ondan ka-
lanlar üzerinde yapılacak bir ilmî çalışmada, bu dü-
zeltmelerin yer alması daha uygun olabilir. Herhâl-
de ondan kalan bir kelimeyi bile yok etmek kimse-
nin aklından geçmez. Hele evlatlarının hiç geçmez.
Bana kalırsa, bir Necip Fazıl Enstitüsü kurulmalıdır.
Ondan kalan ne varsa koruma altına alınmalıdır.
Bunları niçin yazdım? Aradan 27 yıl geçtikten son-
ra bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek için mi? Araş-
tırmacılara bir kapı aralamak için belki de... Yoksa
1...,82,83,84,85,86,87,88,89,90,91 93,94,95,96,97,98,99,100,101,102,...198
Powered by FlippingBook