38
Annemin dileği bana, içimde besleyip de on iki
yaşıma kadar farkında olmadığım bir şey gibi
göründü. Varlık hikmetinin ta kendisi… Gözlerim,
hastane odasının penceresinde, savrulan kar ve
uluyan rüzgâra karşı, içimden kararımı verdim:
-Şair olacağım!’
28
***
Şiirlerini, masa başında, filozof edasıyla, özel
kalemlerle, özel kâğıtlara değil, sigara kâğıtlarına,
okunmuş gazete kenarlarına yazar.
Hasta olduğu zamanlarda bile ‘yazma’ eylemine ara
vermez.
Daima sokakta, şu ya da bu faaliyette bulunurken,
hatta ye- mek yerken, rüyada bile düşünen
adamdır.
Çile
şiirinin yazı- mı aylar sürer.
Otel
Odaları
’nı kurşun kalemi de olmayan bir gece otelde
hafızasında yazar.
29
28 Necip Fazıl;
Çile,
Büyük Doğu Yayınları, İstanbul 1991.
29 “Üstad’ın bir günü mesela: Dört saatten fazla uyuduğunu bilmiyorum. (…)
Yataktan kalkar kalkmaz büyük bir zindelik ve dinamizm içinde kaldığı
yerden devam ederdi. Günlük hayatı da çok enteresan, çok değişikti. Gün
içine kimsenin altından kalkamayacağı ve mahiyet itibariyle de birbiriyle
uymayan işleri sığdırırdı. Bir duruşmaya gider, belki mahkûm olur,
oradan çıkar diğerine gider, savunmasını yapar, giderken gelirken yolda
başmakalesini yazar, başmakalesini yazarken çerçeveyi yazar, yürürken
aklına bir iki mısra gelir, hemen onları yazar bir kibrit kutusuna, sonra
gelir bir ata biner, bizi alır denize götürür, müzik dinler, bizimle oynar
şakalaşır, sonra ne bileyim konferans varsa konferansına gider. Bütün
bunları yirmi dört saat içinde yapardı.” Kâmil Büyüker;
Doğumunun 100.
Yıldönümünde Üstad Necip Fazıl Kısakürek Üzerine, Üstad’ın Oğlu
Büyük Doğu Yayınları Sahibi Mehmet Kısakürek ile Söyleşi,
Kitap
Postası, S. 4-5, Temmuz-Ağustos 2005.