104
imparatorluğunbüyüklüğünüveDoğu’nunasaletini,
hiç değilse dilde, yeniden inşa etmenin derdindedir.
Entelektüele, ayarı bozuk bir medeniyetin, ayarı
bozuk tamircisi gözüyle bakar. Ancak tamircinin
hasarı, tamiratından daha büyüktür. Koestler’den
yaptığı bir alıntıdan sonra şunları söyler Meriç: “İşte
Batı aydınlarının kendileri hakkındaki ifşaatları.
Zavallı ülkemiz, buhasta, buperişan entelijansiyanın
hayranı!”
13
ALTI:
Cemil Meriç’le Edward Said’in, birbiriyle
çakışan kaynakları/alıntıları sınırlıdır. Julian
Benda’nın
Entelektüellerin
İhaneti
,
14
Antonio
Gramsci’nin
Hapishane Defterleri
15
ve Turgenyev’in
Babalar ve Oğullar
’ı.
16
Birbiriyle çakışan bu üç
kaynağın/alıntının ötesinde her iki düşünür de
metinlerinde sayısız başka alıntı kullanmışlardır.
Bunun sebebi, onların görüşlerinden çok,
yöntemlerinde ve baktıkları yerlerde aramalıdır.
YEDİ:
Cemil Meriç, entelektüelin soy ağacını öne
çıkarır, yargılarını tarihsel zemin üzerinden inşa
eder. Sofistler, rahipler, filozoflar ve entelijansiya
oluşturduğu zincirin halkalarıdır. Nihayetinde
‘Dreyfus Olayı’
,
17
entelektüele bir ad takılmasını
sağlayan bir mola yeridir o kadar. Meriç’in
yaptığı, her bir tohumunun atıldığı yeri kazarak,
13 Cemil Meriç; a.g.y.
14 Julian Benda;
Entelektüellerin İhaneti
,
Çeviri: Cem Soydemir,
Doğu-Batı
Yayınları, İstanbul 2006.
15 Antonio Gramsci;
Hapishane Defterleri
,
Felsefe ve Politika Sorunları
Seçmeler
,
Çeviri: Adnan Cemgil
, Belge Yayınları, İstanbul 1975.
16 İvan Sergeyeviç Turgenyev;
Babalar ve Oğullar
,
Çeviren: Günay Kızılırmak,
Bordo Siyah Yayınları, İstanbul 2012.
17 Dreyfus Olayı; 1894’te Yüzbaşı Alfred Dreyfus’un haksız yere casuslukla
itham edilerek Fransa’da yargılandığı dava ve ardından gelişen olaylardır.