126
terse nokta veya virgül olsun- onları reddediyor,
malım olmaktan çıkarıyor ve bütün sorumluluğunu,
bundan böyle kendi idare, murakebe ve firmam al-
tında çıkaracağım eserlere bağlıyorum. (…)
İslama pazarlıksız ve sımsıkı bağlanmadan önceki
şiirlerini ve yazılarını, değişimsürecini anlatmak için
kullananlara da şu cevabın verilmesini ister: “Koca
Hazreti Ömer bile Allah’ın Rasûlünü öldürmeye
davranmış ve peşinden bütün sahabilerin, derecede
ikincisi olmak gibi bir şerefe ermiştir. Hiç ona bu
ilk davranışından ötürü sonradan dil uzatan olmuş
mudur? Belki o noktadan bu noktaya gelmek de
faziletlerin en büyüğü vardır.”
Eserleri konusunda çok keskin, reddedici bir hükmü
vardır. İlk metinlerinden birkaçının asla kendisine
ait olmadığı söy- ler ve şunları ekler: “Ben öldükten
sonra kim ve ne suretle eserlerim üzerinde gizli bir
tasarrufa kalkar da ölçüyü hafifçe bile olsa örselerse,
tezgâhının başına yıkınız. En büyük korkularımdan
biri, nice müellifin başına geldiği gibi ölümümden
sonraki tahriflerdir.”
Necip Fazıl, cenazesindeki duruşu bile vasiyetine
yansıtır ve Kur’an dışında hiçbir şeyi başucunda
görmek istemez.
***
Necip Fazıl’ın mezarı, Ankara’da Bağlum
nahiyesindeki Yalçın mezarlıkta yatan şeyhinin
yanında değildir!
***