129
Sadece zeka değil, refleks ve önsezinin de gerekli
olduğu bir başka spor dalıdır. 16. yüzyılın başlarında
İngiltere ve Fransa’da oynanmaya başlamış, daha sonra
Avusturya, Macaristan, Çekoslavakya ve Almanya’da
yaygınlaşmıştı. 1930 yılında Mr. V. Barna oyunun şeklini
değiştirmiş ve bu değişiklik Masa Tenisine büyük ufuklar
açmıştı. Bombay’da yapılan şampiyonada Japonlar ilk kez
süngerli raket kullandıklarında, bu yenilik Masa tenisi için
dönüm noktası olacaktı (1952).
Türkiye’de bu spor 1927 yılında Robert Kolej’inde
oynanmıştı. Ancak aynı dönemlerde Ortaköy Kültür
Merkezi ve Rum Arnavutköy Kulübünde de masa tenisi
oynanmayı başlamıştı. 1930 yılında Suat Subay, Sedat
Erkoğlu ve Şirinyan’dan oluşan ekip Atina’da yapılan
müsabakalar katılmış ve Yunanistan ile Romanya’yı
yenmişti.
Ardından Kurtuluş, Beyoğluspor, Tarabya ve Şişli
Kulüpleri gelecekti. 1950’li yıllar masa tenisinin savaş
sonrası yeniden hayat bulduğu dönem olmuştu. Bu dalın
gelişmesi için bir araya gelen sporcular arasında Kosta
Mouridis, Güneri Artunkal, Hamit Pişkin, Aleko Morisis
ve Öjen Raad vardı. Bu tarihten sonra çeşitli kulüpler ve
müesseseler arasında yapılan gayri resmi karşılaşmalar
1953 yılında “Tenis ve Masa Tenisi Federasyonu”nun
kurulması ile resmiyet kazanacaktı.
Eczacıbaşı Masa Tenisi Şubesi 1966 yılında
MASA TENİSİNDE BİR BÜYÜK İSİM
Koço
Yuvanidis
Masa Tenisi
müsabakalarından bir görüntü