Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 21

19
gıyla eğilirken Flavius elmayı bağlı olduğu
ipten koparıp alır. Soytarı atını kamçıla-
yarak aynı hal üzere salonu terk eder...)
Zeki soytarım sana Türklerin durumunu apaçık
anlattı oysa...
NİKOS-
Yetişemeyeceği elmanın peşinden koşan
bir adam öyle mi?
FLAVİUS-
Kısmen... Tamamı şu ki, Türklerin
bir Kızıl Elma sevdası vardır. Atlarını hep
o yöne, güneşin batarken kızıl bir elma gibi
göründüğü batı istikametine sürmek ve hep
batıya doğru fetihler yapmak arzusu taşır-
lar...
NİKOS-
Demek bu yüzden kapımızı ısrarla döv-
meleri...
FLAVİUS-
Bu şekilde tüm dünyayı kuşatma ga-
yesi taşırlar. Zaman kaybettikçe Kızıl El-
ma’dan uzaklaşılır... Ancak tıpkı bizim soy-
tarının yaptığı gibi hedeflerine bir türlü
erişemeyecekler ve elmayı güçlü olan yiye-
cek.
(Elmadan koca bir ısırık alır... İkisi
de kahkahalara boğulurlar.)
1...,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20 22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,...52
Powered by FlippingBook