17
manların mezhep kavgaları, Türklerin beylik
sevdaları sonlanmadığı sürece bizimle savaş-
maya ne güçleri ne de vakitleri olur yüce
danışman.
(Geniş bir gülüş ve Nikos’tan te-
reddütlü bir kahkaha...)
NİKOS-
(Kadehinden kocaman bir yudum aldık-
tan sonra neşesi kaybolur. Düşünceli
.) Yeni
vezir Nizamülmülk çetin ceviz çıktı.
FLAVİUS-
Alparslan çevresine ehil ve bir o
kadar da sadık bir duvar örmüş derler, tıpkı
Bizans surları gibi... Zayıf noktasını sa-
dece taşları koyanın bildiği, başkalarının
ancak deneyerek öğrenebileceği...
(Aynı ra-
hatlık ve sinsilikle tek gözünü kırpar)
NİKOS-
Sağlam bir haber alma teşkilatı kur-
muş sayın vezir. Soluğumuzdan haberdarlar.
FLAVİUS-
Senin Vezir adına asıl kaygı duyman
gereken bu değil Kostas... Alparslan’dan al-
dığı güçle kendi aralarındaki mezhep kavga-
larına son vermek için Bağdat’ta bir medrese
inşasına başlamış... Bu sayede ehli sünnete
karşı olan bütün akımlara dur demeyi amaçlı-
yor... Sen şimdi kurduğun mezheplerin alıcı
bulmamasından kork...
NİKOS-
(Bu sefer sinsiliği Nikos devralır.)
Benim de kendimce tedbirlerim vardır sayın
bakan... Mevcutları karıştırmak yeter de ar-
tar bile...
FLAVİUS-
Ha şöyle... O zaman imparatorluğa!
(Kadehini kaldırır.)