67
ilk anlarda gereği gibi ilgilenilemez. Aslında on-
lara cevap verebilseler çok iyi olacaktır. Dergideki
herkes, daha önceki tecrübelerinden, okuyucula-
rın bu tür yazışmalara ilgi duyduğunu bilir. Rasim
Özdenören, 1965-66 yıllarında bir yıl kadar bir arka-
daşıyla
Yeni İstiklal
haftalık gazetesinde çıkardıkları
edebiyat sayfasında okuyucuların gönderdiği ede-
biyat ürünleri üzerine olan yorumların ilgiyle karşı-
landığını Cahit Zarifoğlu’na söyler.
“Mavera’da böyle
bir sütun açalım, gönderilen mektupları, şiirleri ve diğer
yazılar cevaplandır.” der. Cahit Zarifoğlu, teklifi iştiyakla
kabul eder. “Cahit’in daha önceden bir günlük gazetede
sayfa sekreterliği tecrübesi vardı. Mavera’nın Çeşitleme
adını taşıyan sütununa yazdığı haberinde, yorumlarda
oradaki üslubunu başarıyla kullanıyordu.
Böylece Nisan 1978 tarihli 17. sayımızdan başlayarak
Aralık 1981 tarihli 61. sayıya kadar tam 43 sayı -bu de-
mektir ki, tam 43 ay-, Cahit bu işini harikulade bir perfor-
mansla yürüttü. Öylesine içtenlikle, yerine göre öylesine
pervasızca, fakat her şeye rağmen muhatabı incitmeme-
ye çalışarak cevaplar veriyordu ki, derginin o sayfaları
okuyucular indinde tiryakilik peyda etti. Biz de dergiyi
Cahit’in mektuplarından başlayarak okuyorduk.
Cahit Zarifoğlu, bu cevaplara zaman zaman hepimizi kat-
mak istedi. Ancak onun tutturduğu sıcaklığı hiçbirimizin
tutturmasının mümkün olmadığı da aşikâr olarak belliy-
di. Bu yüzden o da, bizim bazı ürünler üzerindeki görüş-
lerimizi alarak okuyucuya aktarmak istiyordu.
Cahit’in mektupları yalnızca dergide yayımlananlardan
ibaret değildi. O, yurt dışında bulabildiği adreslerin her