11
nun, eski kalıpları, eski biçimleri bir araya getirerek,
art arda sıralayarak başarılacak bir iş değil, bütün
bütüne bir yeniden yapılma işi, bir iç döşeme, bir ek-
lemleme işi olduğunu ‘bütün şiirleri’yle yaslandığı
duvarı yeniden örerek gösteren bir isimdir.
Çünkü Sezai Karakoç; kelimelerin evvel zaman se-
billerine tutulduğu bir manzumede buluştuğu Çeş-
meler’le bir İstanbul fotoğrafı çeken, putperest Ro-
malılara, ‘kefere’ Bizanslılara bile tecessüsle, min-
netle bakabilen bir isimdir.
5
Çünkü Sezai Karakoç; şiirleri, yazıları, Ece Ayhan’ın
söyleyişiyle ‘Cumhuriyet’le yaralı’, incitilmiş, mo-
dernitenin dışına itilmiş bir kesimin sözcüsü olarak
‘münzevi’ hayatına karşın, duruşuyla ‘idol’ katında
bulunan bir isimdir.
Çünkü Sezai Karakoç; modern Türk şiirinin ‘ön-
cü’ler soyundan, tipik bir İkinci Yeni şairidir.
Çünkü Sezai Karakoç; İslâmcı genç şiirin ilk entelek-
tüel anıtıdır.
Çünkü Sezai Karakoç; bugünkü şiiri hazırlayan, en
önemli isimlerden biridir. Necat Çavuş’tan Cevdet
Karal’a, Ömer Erdem’den Hüseyin Atlansoy’a, Be-
jan Matur’dan Mehmet Can Doğan’a, Metin Kayga-
lak’tan Kemal Varol’a dek birçok isimde sesi olan bir
ustadır.
Çünkü Sezai Karakoç; bir kavramlar, hipotezler
şairidir.
5
Hüseyin Haydar; a.g.y.
