14
büyük ustalıkla başarma; bakir ve sarsıcı imajlar,
kalem değmemiş benzetişler bulup ortaya çıkarma,
diğer hececilerden bir ‘beklenen’ olarak kalabilirdi.
5
Necip Fazıl; sadece yazan değil, yazdığı üzerinde
düşünen titiz, duyarlı ve usta bir şairdir. Gerçek an-
lamda, şiiriyle poetikasını birlikte yazma ve yayım-
lama Türk edebiyatında Necip Fazıl’la başlar.
Necip Fazıl olmasaydı, halk şiiri ölçüleri içindeki
şiirimiz, Batı şiiri gücüne ulaşamayacak, Türk
edebiyatının içeriği ulusal kültürün özü çevresinde
yenilenemeyecekti. Yunus Emre’yle başlayan
geleneksel kalıp içerisindeki usta söyleyişin Necip
Fazıl’la devam etmesi ve şimdilik Necip Fazıl’la
sınırlandırılmış olması Türk şiirinde bir tür inkılâp
biçiminde değerlendirilir.
NecipFazıl olmasaydı, nesnelerinboşalandünyasına,
derin ve sarsıcı anlamlar yüklenmeyecekti. Uyağın
ve redifin ustaca kullanıldığı bir doruktan uzak
kalınacaktı. Halkımız, uyaklı olan her sözü,
kendiliğindendoğruolarakkabul edecek, düşünceye
doğruluğunu veren şeyin içerdiği mantık, akıl
yürütme biçimi ya da çıkarsama tutarlılığı değil,
yalnızca bir ses uyumu olduğu zannedilecekti.
Necip Fazıl olmasaydı, Türk şiirinde ‘kendi
5 O. Olcay Yazıcı,
Tartışmayı Tartışmak
, Ötüken Yayınları, İstanbul 1992