11
Sözgelimi, 1959, Büyük Doğu’nun en hızlı devre-
sidir. Bu yüzden gün geçmez ki, hakkında yeni bir
dava açılmış olmasın! Böyle davalarda, çevresindeki
gençler, onu yalnız bırakmak istemez ve toplayabil-
dikleri kadar arkadaşla mahkeme koridorlarını dol-
durmaya çalışırlar.
O günlerin şartların-
da bu amaçla çok de-
ğil, on genç bulup
mahkemeye
getire-
bilmek büyük bir hâ-
disedir. Üstad, du-
ruşma sonrası, ilk fır-
satta telefona sarılır
ve evini arar:
“Neslihan!.. Görme-
liydin, bütün üniver-
site gençliği arkam-
daydı!..” gibi sözler
söyler. Sonra duruşmada cereyan eden münakaşalar
hakkında gençlerle sohbet ede ede dergiye döner.
1
En gerçekçi göründüğü zamanlarda bile, ele aldığı
kişiye veya olaya trajik, olmazsa dramatik bir boyut
getirir. Bunun mümkün olmadığı zamanlardaysa
onu gülünçleştirmekten çekinmez.
Komiği görme, yakalama ve yansıtma özelliği onun
yazılarından çok, konuşmalarında ve sohbetlerinde
ortaya çıkar. Zekâsı ile mizacı bu alanda el ele verir.
1 Rasim Özdenören; N
ecip Fazıl Kısakürek, Kişiliği Üzerine Notlar
, Mavera,
Necip Fazıl’a Rahmet Özel Sayı,
S. 80-81-82,
