Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 99

95
gelemeyen yapısı, kimi yerde onu kaprisi fazla olarak
tanımlatacaktı. Fenerbahçe ile yatıp kalkan vemilli takımın
maçlarında formasına inanarak taşıyan biriydi. Vatanı
için yüksünmeden İstanbul dışında tam 4 yılını kışlada
geçirmişti. Fenerbahçe onunla temasa geçtiğinde daha
yakın bir yerde, daha rahat askerlik yapması şeklindeki
teklifi ona hiç kimse yapamadı. Çünkü ne Fenerbahçe
yapardı, ne de Lefter kabul ederdi. Vatan nöbetini her asker
gibi tutacak, terhisinden sonra da Türkiye’nin onurunu bir
diplomat ciddiyetinde taşıyacaktı.
Bu kutsal bakışı milli ve Fenerbahçe’nin onursal
mücadelesinde bir bayrak olacaktı. Yunanistan maçlarını
bir dostluk ama ulusal bir görev olarak görmüştü.
Gollerini attı, şımarmadı ve karşılığını beklemedi. 6-7
Eylül olaylarını herkes gibi üzüntü ile yaşadı. Söylentilere
bakmadı, korkması için bir sebep yoktu. Çünkü sadece
Ada ve Fenerbahçe değil, Türkiye onun yanındaydı. Kızları
Aliki ve Ruhla da Büyükada’da onun okuduğu okulda
öğrenim görmüştü. Fırsat buldukça derslere katılıyor
ve bir özlemi gideriyordu. Ve onu siyasete çekmek
istediler, milletvekilliği teklifini nezaketle “futboldan vakit
bulamam” diye geri çevirecek, İstanbul İl Genel Meclisi
üyesi seçilip mazbatasını aldıktan 5 dakika sonra istifa
ederek gösterecekti. Olsun, onunmilli formayı en yürekten
taşıyan biri olarak altın madalyası vardı.
Atina’da aort yırtılması nedeniyle hastaneye
kaldırıldığı haberi sadece Fenerbahçe camiası değil, tüm
Türkiye’de üzüntü ile karşılanmıştı. Lefter tabi ki teslim
olmamış ve yeniden aramıza dönmüştü.
Çünkü, Lefter bedeli ölçülmez bir sevginin kalpten
sunulmuş halini taşıyordu. Şimdi ise kalplerimizde yaşıyor.
Lefter sahada
1...,89,90,91,92,93,94,95,96,97,98 100,101,102,103,104,105,106,107,108,109,...188
Powered by FlippingBook