Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 46

44
terhis olmadan Çanakkale’ye gönderilmiştir.
Aradan geçen süre zarfında oğlu İsmail boylu
poslu delikanlı olunca askere alınmış, o da
babasının yanına, Çanakkale’ye gelmişti. Bir
hücum günüdür. Sırası gelenler ön siperlere
doğru geçmeye başlamıştır. Mehmet Çavuş Ala-
yın sancaktarıdır. Balıkesirlilerin olduğu
Alayın önünden geçerken…
(Bir köşede oturan dört askerle birlikte İs-
mail...)
Mehmet Çavuş-
Len çömezler aranızda İsmail
çavuş var mı?
İsmail-
Baba! Buradayım ben de! Baba!
Anlatıcı-
Mehmet Çavuş öylesine sormuştu…
Birden şaşırır. Kaç yıldır görmediği oğlu
buradadır. Ama Alay yürümeye başlamıştır ar-
tık.
Mehmet Çavuş-
İsmail’im oğlum! Siperde kal…
Ben gelir seni bulurum…
İsmail-
Tamam baba Allah’a emanet ol…
Mehmet Çavuş-
Sen de yavrum, sen de…
Anlatıcı-
Alay yürür, Mehmet Çavuş yürür… O
gün bir başka duyguyla savaşır Mehmet Çavuş…
Siperlere dönülür; kavuşma vakti gelmiştir.
Şefkatle parıldayan gözleri yıllardır has-
retini çektiği, biricik oğlunu ararken. Oğ-
luyla beraber gelen hemşerilerinden birisi:
Hemşeri-
Mehmet dayı, oğlun İsmail seni bek-
liyor...
1...,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45 47,48,49,50,51,52
Powered by FlippingBook