20
SAHNE 6. TOP ARABASI
(ASKER 1,2,3, KUMANDAN 2)
(Çamura saplanmış bir top arabası, atın çır-
pınışları…)
Anlatıcı-
Çanakkale’de kıyametler kopuyor-
du. Tek bir askerin, hatta tek bir merminin
bile çok önemi vardı. İşte Çanakkale yolunda
bir top! Ama gelin görün ki top arabası ça-
mura batmıştı…
Asker 1
- La havle, ne illet çamurmuş?
Asker 2
- Atın gücü yetmiyor kumandanım!
Kumandan-
Çamur değil, İngiliz siyaseti san-
ki tuttu mu bırakmak bilmiyor! Ama bırakacak
çaresi yok… Hadi dayanın bakalım!
(
soluk soluğa kalırlar; yerinden kıpırdamaz,
bitkin çökerler yere
)
Asker 3-
(
diğer askerlere
) Tüh be! Ya topu
menzile götüremezsek ne olacak?
Asker 1-
Mecbur götüreceğiz. Cephedekiler
onu zafer müjdesi gibi bekliyor…
Kumandan-
(
Çaresiz dolaşmaktadır. Atını se-
ver önce, sonra kulağına bir şeyler fısıl-
dar
.)
Anlatıcı-
Kumandan çaresiz… İşte o zaman
fark ediyor atının çaresizlikten ağladığını.
Gözlerinden iri yaşların yuvarlandığını ve
top arabasına mahzun bakışını… Ama vakit ağ-
lama vakti değildir… Atının kulağına fısıl-
dıyor bütün gerçeği. Durumun ne kadar önemli
olduğunu, ona ne kadar ihtiyaçları olduğunu
anlatıyor atına…