28
adamı değiştirirmiş, gözünün ışığını alırmış
besbelli...
Ramazan-
Seni niye değiştirmemiş? Aynı laf-
bazlık aynı deli Hüseyin... Ne işin var len
cephede senin, bacak kadar boyunla? Anan na-
sıl gönderdi? Kaçtın mı yoksa?
Saka Hüseyin-
Yooo davulla zurnayla yolladı
hem de... Bahadır Ağabey’le çıktık... Köyde
gayrı bir yaşlılar bir de kadınlarla çocuk-
lar kaldı...
(Büyük bir patlama olur, yere kapaklanır-
lar... Biraz sonra bir şey olmamışçasına
kaldıkları yerden sohbete devam ederler.)
Mehmet Çavuş-
E komutan nasıl kabul etmiş
ki?
(Saka Hüseyin Konuşurken Ramazan’ın inleme-
leri kesilir. Mehmet Çavuş kontrol eder...
Şehit olduğunu anlayınca Saka Hüseyin’i bel-
li etmeden dinlemeye devam eder... Saka Hü-
seyin hararetli bir şekilde hikâyesini an-
latmaktadır.)
Saka Hüseyin-
Önce kabul etmedi... Ben yal-
vardım... Haydi, köyüne dön dedi... Gitmem
dedim... Büyüdüm ben artık çocuk değilim de-
dim... Baktı ki kurtuluş yok... Gel bakalım
dedi... Önce cephe gerisinden bir iş verelim
sana dedi... Aha dedi bu senin can yoldaşın
olsun... Baktım boz bir eşek... Su taşıya-
caksın askere! Saka derlermiş su taşıyana...
Oldum Saka Hüseyin... Benim silah ta bu kır-