33
DESTAN 1915
lerine bakarak tehditkâr konuşur...)
Sen o
hapishaneden savaş için serbest bırakılan
askerlerden olmalısın...
(Sinirine hâkim
olur ve daha sakin...)
Amerika’nın, Fran-
sa’nın ve hatta neredeyse tüm Hristiyan âle-
minin bizimle birlikte olması senin için bir
anlam ifade etmiyor mu asker?
(Diğerlerine
döner.)
Bu bir haçlı ordusu askerler! Sizler
de bu ordunun en güzide elemanısınız! Öy-
leyse görevinizi en iyi şekilde yerine ge-
tirin...
(Anzak 4’e tehditkâr...)
Ailenizi
tekrar görmek istiyorsanız savaşın ve kaza-
nın... Avustralya size minnettar olacak-
tır... Anlaşıldı mı asker?
Anzak 3-
Emredersiniz efendim!
İngiliz Subayı-
Ayrıca sakın esir olmayın...
Çünkü yakalanırsanız, ölmeyi tercih ederdi-
niz... Barbar, acımasız, vahşi “Abdul”...
Yani Türkler! O kadar gaddarlar ki, gözleri-
nizi oyarlar! Derinizi yüzerler! Hatta diri
diri yaktıkları da olur... İşte kaybolan as-
kerlerimizi bu durumlarda buluyoruz! Öyleyse
siz de onlara acımayın! Dikkat edin! Ölün
ancak teslim olmayın... Anlaşıldı mı?
Anzak 1,2,3,4-
Emredersiniz efendim!
(İngiliz Subayı askerlerin gözlerinin içine
dik dik bakar ve geldiği gibi sessizce uzak-
laşır. Bir müddet birbirlerine bakarlar...
Sonra Anzak 3 sipere yaslanıp gözlemeye ko-
yulur... Diğerleri adeta donmuştur...)
