Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 13

GENÇLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
11
Gençliğin Topluma Katılma Örüntüleri
Eğitimli gençlerin işsiz kalmasının kısmi bir nedeni, bu gençlerin daha yüksek ücret bek-
lentisi içinde olması ve kayıtlı, sosyal güvenceli işler bulmaya istekli olmalarıdır (UNDP,
2008: 66). Ayrıca, Bayhan’ın (2012: 3) araştırmasında “Üniversiteden mezun olduktan
sonra hangi sektörde çalışmak istersiniz?” sorusuna, örneklemin %66’sı “kamu kurumun-
da”, %13’ü “özel sektörde”, %8’i de “kendi kurduğum işyerinde” ve %10’u “nerede iş
bulursam” cevaplarını vermiştir.
Bu bulgular, Türk toplumunda kamu kurumlarının etkinliğini ve önemini yansıtmaktadır. İş
garantisi ve iş sürekliliği açısından kamu kurumu tercih edilmektedir. Gerek dünyada ve
gerekse Türkiye’de yaşanan ekonomik krizler sonucunda özel sektörde çalışanların işsiz
kalması başta olmak üzere, iş garantisi olmaması, özel sektör yerine kamu sektörünü
güvenilir kılmaktadır (Bayhan, 2012: 4). Dolayısıyla, üniversite öğrencileri mezun olunca
kamu kurumlarında çalışmak istemektedir.
Ekonomik krizler, işsizlik, lisansüstü eğitimin üretime katılma yaşını yükseltmesi gibi ne-
denler postmodern aile örüntülerini oluşturmaktadır. Milenyum kuşağında 30 yaşına kadar
ailesiyle birlikte yaşama oranlarının artması, geleneksel aile dayanışmasının postmodern
versiyonudur (Bayhan, 2014a: 21). Newman’a göre (2012), ABD’de orta sınıf ailelerde 18
yaşına gelen gençler evden ayrılarak ailesinden bağımsız arkadaşlarıyla ev tutarak yaşar-
ken; eğitimleri sonrası iş bulamama, ekonomik krizler sonucunda işten ayrılmalar veya bo-
şanma gibi sosyal krizler sonrasında evden ayrılan genç kuşaklar tekrar anne ve babaları-
nın evine dönmektedirler. Altı ülkede (Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, Japonya, İspanya,
İsveç ve Danimarka) yapılan araştırmada, ekonomik döngülere paralel olarak hanelerin
adeta “akordeon” gibi esnediği belirtilerek, yetişkin çocukların ebeveynleriyle yaşadıkla-
rı, evden ayrılsalar bile, karşılaştıkları sosyal sorunlar sonucu tekrar ebeveynlerinin evine
döndükleri için bu gençlere “bumerang kuşak” adı verilmektedir (Newman, 2012: 195-
202). Bu durum Türkiye’nin toplumsal yapısı için sürpriz ve alışılmadık bir durum değildir.
Türkiye’nin sosyal yapısında ailelerin dayanışması ve ebeveyn ve çocuk ilişkisi tüm ömür
boyu sıcak sürmektedir. Batı toplumu ve kültürleri için “bireyselleşme” ne kadar başat
ise; Doğu ve özelde Türk toplumu için cemaat halinde yaşama ve “dayanışma” birincil
konumdadır. Ancak, her iki toplum yapısındaki aşırı bireysellik ve aşırı cemaatleşme iki
ucu keskin bıçak gibidir. Önemli olan dengeyi kurmaktır. Aslında modernleşme, bireyselliği
teşvik ederek bireyi ailesinden ve cemaatinden yalıtmış ve yalnız bırakmıştı. Postmodern
zamanların toplumsal ve kültürel yapısı hem geleneksel hem de modernin kolajı ile yeni
sentezler üretmektedir.
2.2. Siyasi Katılma
Siyasi katılım yurttaşların kamusal yaşam ile ilgili olan kararlara dahil olma ve bu kararları
etkileme açısından demokrasinin en temel unsurudur. Gençler ise gerek kamusal yaşa-
ma yönelik kararlara dahil olma ve bu kararları etkileme sürecinde toplumun en az sesi
duyulan kesimlerinden birini oluşturmaktadır (Yılmaz ve Bahçeci, 2014: 7). Avrupa’da ve
dünyada genel bir trend olarak yorumlanabilecek en temel veri gençlerin geleneksel biçi-
1...,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12 14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,...216
Powered by FlippingBook