296
KAMP LİDERLİĞİ
duvarlarından epeyce dışarıya doğru uzanacak şekilde yerleştirilmelidir. Böylece
üst örtünün, hem yandan gelen eğik yağmurlardan çadırı koruması hem de oluşacak
su damlalarının çadır duvarlarının dışında kalarak yere damlaması sağlanır.
Bazı çadırların girişlerinin üzerinde, bir tür veranda görevi gören üst örtü benzeri
bir saçak vardır. Bunun avantajı bu bölümün elbiselerin ve diğer malzemelerin
korunması için fazladan yer sağlamasıdır. Aksi takdirde, bu malzemeler ya tamamen
dışarıda bırakılacak ya da içeride saklanıp yer kaybına neden olacaktır. Bu giriş
verandaları genellikle çadırın üst örtüsünün bir parçası olarak tasarlanır ve giriş
kapısına doğru uzanan bir tünel şeklini alır. Bazı modellerde bunlar fermuarlı olup
istenildiğinde takılıp çıkarılabilen ayrı parçalar şeklinde dizayn edilmiştir.
Barınak Özellikleri
İkinci Dünya savaşından önce tüm barınak ve çadırlarda, pamuktan yapılmış keten,
kot kumaşı, branda, tüvit ya da poplin gibi kumaşlar kullanılırdı. Şimdilerde ise geniş
aile için veya uzun süreli kamplar için kullanılan ağır çadırlar ve hafiflik ya da rahat
taşınabilirlik yerine ucuzluğu tercih edenler dışında, pamuk türevi kumaşlar çadır
üretiminde nadiren kullanılmaktadır. Ağır olmasının yanı sıra pamuklu kumaşlardan
yapılan çadırların başka dezavantajları da vardır. Yırtılmaya karşı dayanıklı
değildirler ve neme maruz kalıp iyi kurutulmazlarsa küflenirler. Olumlu yanları ise
pamuğun birçok sentetikten daha ucuz olması ve aynı zamanda sıkı dokunabilir
olması sayesinde, ıslandığı zaman dokuma ipliklerinin şişerek aralarındaki hava
boşluklarını daha da kapatıp kumaşa su tutmaz özelliği kazandırmasıdır. Pamuklu
kumaşlar ayrıca gerekli işlemlerden geçirilirse kolaylıkla sugeçirmezlik özelliği de
kazanabilirler.
İdeal olan nefes alabilir bir çadırın, ayrı bir sugeçirmez üst örtü ile birlikte
kullanılmasıdır. Üst örtüsü yağmuru keser ama vücut kaynaklı nem ve karbondioksit
birikiminin nefes alabilir çadır iç duvarlarından dışarı çıkmasına ve çadır tavanı ile
üst örtüsü arasındaki alanda dağılmasını sağlar (Fotoğraflar Joel Meier tarafından
çekilmiştir).
Son zamanlarda özellikle az yükle yapılan geziler için, çeşitli naylon türlerinden
yapılan çadırlar seçilmektedir. Pamuktan daha pahalı olmalarına rağmen, bu tip
çadırlar çok küçük paketlere sığabilirler ve çok hafif olurlar.
Ripstop (yırtılma
önleyici
) naylonlarda
on santim aralıklarla daha kalın ve güçlü dokular vardır.
Bu dokular naylonu daha güçlü hâle getirir ve oluşan yırtıkların uzayıp gitmesine
engel olur. Naylonun, esnekliğinden dolayı yırtılmaya karşı dayanıklılığı yüksektir,
küflenmez ya da çürümez ve ıslanınca hemen kurur. Sıkı dokunmuş naylon
kumaşların su tutmaz özelliği vardır ve hafif yağmurlarda iyi bir koruyucudur ancak
uzun süreli ve yoğun yağmurlarda yağmur suyu ince çiğ taneleri olarak içeri sızmaya
başlar. Bu yüzden naylon çadırların üzerinde sugeçirmez üst örtülerin kullanılması
gerekir. Üreticiler bu çadırların tabanlarına ve üst örtülerine polimer, poliüretan ya
da vinleks ile sugeçirmezlik işlemi uygularlar. Ancak, ne yazık ki bu sugeçirmez
katman zamanla bozulup çatlayabilir ve onarım gereksinimi ortaya çıkar.
Her geçen gün yeni çadır malzemeleri piyasaya sürülmektedir. Artık, günümüz
çadırlarının büyük bir bölümü naylon veya polyester tafta türlerinden yapılmaktadır.
Üreticiler hem su geçirmeyen hem de nefes alabilen ideal malzemeyi üretebilmek
için birbirleriyle yarışmakta ve bu rekabetin sonucunda, yeni ürün ortaya çıkmıştır.
Bu tür malzemeler çok kullanışlı olmakla beraber genellikle pahalıdır.
Üst örtüsüz nefes
alabilir kubbe çadır.
Nefes alabilir kubbe
çadır ve sugeçirmez
örtülü giriş saçağı.
