20
Sorgulama
Şiiri, kendisi için esas uğraş edinmeye karar ver-
diğinde düşüncesine bir dayanak arama, sağlam
bir temel bulma isteğine kapılır. Düşüncenin şiiri-
ni yazacak değildir elbet. Düşündüklerini yazmaya
da niyeti yoktur. Yine de şiir yazan birinin kendine
hangi yeri seçtiği önemlidir. “Sağlam bir dayanağı,
sarsılmaz bir temeli olmazsa yazdıklarımı neyle de-
ğerlendirebilir, hangi tartıya vurabilirim?” sorusu
hep zihnindedir.
Evlerinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın üç ciltlik
Kur’ân-ı Kerim meali vardır. Büyük bir samimiyetle
onu okumaya koyulur. Okumaya başlamadan ab-
dest alır, Kitabı göbeğinin üstünde tutmaya özen
gösterir. 1961’de, dinî düşüncenin nitelikleri hakkın-
da hiçbir temel bilgilenme sağlamamış, genel olarak
düşüncelerin hangi meseleler çevresinde döndüğü
konusunda donanımı olmayan bir lise son sınıf öğ-
rencisinin ‘Bakalım bizim temel dinî metnimizde
neler var?’ merakıyla giriştiği okumadan nasıl bir
sonuç doğabilir? Sonuç, büyük bir düş kırıklığıdır.
Çocukluğunun ve yetişme yıllarının ona tanıttığı
anlayışlar içinde, ‘Müslümanlık’ ağırlıklı bir yere
sahip değildir. Annesi ve babası Müslüman insan-
lardır, o kadar. Çocuklarını dindar yetiştirmek ko-
nusunda hiçbir özel gayretleri olduğunu hatırlamaz.
Devletin resmî görüşüne terk edildiğini düşünür.
Lehte ve aleyhte hiçbir zorlamayla karşılaştığını da
söyleyemez. Ancak ortaokul öğrencisi olduğu sırada
babası, ezberleyeceği her namaz suresi karşılığında