16
O dönemde kaliteli sanat etkinlikleri parasızdır.
Onların kapısında ‘Giriş Serbesttir’ yazar. Çünkü
onların pek müşterisi yoktur. Özel, onların parasız
olmasından yararlanır. Bir piyano resitaline para
vermeden gidebilir.
İsmet Özel, “Hiç kimseye, kendime bile itiraf ede-
mediğim (edersem utancımdan öleceğimi sandı-
ğım), hiç kimseden, kendimden bile saklayamadı-
ğım (saklarsam kolaylıkla delireceğimi bildiğim) la-
net olası yoksulluk! Pazar sabahları 10’da açıklamalı
klasik müzik (plak) konserleri. Sinemaya gideceğine
kitap oku.” dediği Ankara günlerine alışmakta zor-
luk çekmez.
İlişkilerin daha samimi, paylaşılan değerlerin daha
çok olduğu ‘küçük şehir’den, Cumhuriyet’in baş-
şehri Ankara’ya gelir. Ankara; her ne kadar Özel’in
zihninde tasarladığı, kitaplardan bildiği ‘büyük şe-
hir’ imgesiyle örtüşmese de o yıllarda pek rastlanıl-
mayan ‘kalorifer dumanı kokusu’, yaşadıkça onunla
yaşayan bir ayrıntı olarak kalır.
Lise son sınıfta, matematik dersinden ikmale kalır.
Yazın kursa da devam etmesine karşın, bütün iyi
şairler gibi matematiği sevemez! 1 yıl beklemek zo-
runda kalır ve liseyi 4 yılda bitirir.
İki Karar
Abidin Emre adında bir okul arkadaşı vardır; lise
son sınıfta, matematikten ikmale birlikte kaldıkları
arkadaşıdır. Onunla yaz aylarında matematik
-cebir-