27
neliktir. İsmet Özel, eğer böyle bir değişim olacak-
sa, bunun demokratik tarzda ve halkın desteğinin
alınarak yapılması gerektiğine inanır. Fakat, ‘TİP
içinde gördükleri, yaşadıkları baştan beri karşısında
olduğu ‘herkesleşmek/ sıradanlaşmak’ tehlikesini
ortaya çıkarır.
Ataol Behramoğlu’nun, İsmet Özel katılmayı redde-
dince, katılması için ikna ettiği partinin içerisinde
de ‘herkesleşen /sıradanlaşan’ çok sayıda kişi var-
dır. Bunlar için ‘sosyalizm, şematik bir iktidar ele
geçirme mazereti’nden başka bir anlam taşımaz.
Bu insanların tasarruf alanlarının içerisinde yaşıyor
olmak istemez. En yakın arkadaşlarının bile siyasî
birtakım şahsî emellerinin olması; onu, büsbütün bu
ortamın dışına yönlendirir. Onun bu dönemde kafa-
sını meşgul eden tek şey, ‘hayatı kendi için dokunu-
lur kılmaktır.’ Bu meşguliyetin bir ifadesi olarak da
siyasî havanın çok yoğun bir biçimde teneffüs edil-
diği Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde, derslere devam
etme imkânı bulamaz. İki sene 1. sınıfı, iki sene de 2.
sınıfı okumak zorunda kalır. 1966’da Siyasal Bilgiler
Fakültesinden ‘belgelenerek’ ayrılır.