Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 131

130
Önder Kutlu & Erhan Örselli & Veysel Babahanoğlu
Ülkemizin uyuşturucu madde sorunu ile mücadele politikaları iki farklı çerçevede ele alına-
bilir: “Kaçakçılık, satış ve üretim gibi uyuşturucu maddelerin arzına yönelik politikalar” ve
“tedavi, iyileştirme ve önleme gibi uyuşturucu maddelerin talebine yönelik” politikalardır.
Bu bağlamda en çerçeve belge 2006 yılında ilk kez Avrupa Birliği Uyuşturucu ile Mücadele
Stratejileriyle uyumlu olarak düzenlenen Ulusal Uyuşturucu ve Strateji Belgesidir. Belge
daha sonra 2013-2018 yıllarını kapsayacak şekilde gözden geçirilmiştir (Pınarcı, 2014 ss.
38-39).
Türkiye’de uyuşturucu madde sorunu ile ilgili ilk organize çalışmalar Milli Güvenlik Ku-
rulu’nun (MGK) 26.04.1996 tarih ve 393 Sayılı kararıyla başlamıştır. Bu karar neticesinde
uyuşturucu madde sorunu ile mücadele kapsamında gerçekleştirilecek faaliyetlerde ve
alınacak tedbirlerde koordinasyonu sağlamak üzere “Uyuşturucu Kullanımı ile Mücadele
Takip ve Yönlendirme Üst Kurulu” ile “Uyuşturucu Kullanımı ile Mücadele Takip ve Yönlen-
dirme Alt Kurulu” oluşturulması için Bakanlar Kurulu’na tavsiyede bulunulmuştur. Bakan-
lar Kurulu, bu kurulu 25.07.1997 tarih ve 97/9700 Sayılı kararı ile Aile Araştırma Kurumu
bünyesinde oluşturmuştur (
).
Uyuşturucu ile mücadele konusunda kolluk ağırlıklı bir yapıya sahip olan Türkiye, birçok
Avrupa ülkesinden önde gelmektedir. Bu bağlamda uyuşturucu madde kullanımını ve
ticaretini önlemek için çok ciddi maddi kaynaklar ve personel ayrılmakta, bu tür madde-
lerin yakalama oranlarında Avrupa ülkelerine kıyasla iyi sonuçlar alınmaktadır (Pınarcı,
2014, s. 39).
Türkiye’de bağımlılıkla mücadele konusunda gerçekleştirilen faaliyetler incelendiğinde
bunların genellikle önleme, yasaklayıcı düzenlemeler ve kanun uygulamaları konularında
yoğunlaştığı görülmektedir. Bu nedenle bağımlılıkla mücadelenin kamuda salt bir asayiş
ve sağlık sorununa indirgendiği algısı oluşturmaktadır. Önleme alanındaki çalışmalar ise,
sistematik bir çerçeveye oturtulamamıştır. Bu çalışmalar genelde bilgilendirme ve eğitim
çalışmaları, afiş, broşür, kitapçık vb. doküman hazırlanması ve dağıtımı, kamu spotları
yayınlanması, seminer, konferans ve sempozyum düzenlenmesi gibi kamuoyunun farkın-
dalığını artırmaya yönelik faaliyetlerden oluşmaktadır. Bu çalışmaların yanı sıra özellikle
dezavantajlı ve riskli gruplar için madde kullanımı noktasında erken teşhis ve bu grupların
bağımlı hale gelmeden madde kullanımının önlenmesine yönelik etkili bir erken müdahale
mekanizmasının varlığından söz etmek bugün için mümkün görünmemektedir (Cumhur-
başkanlığı, 2014, s. 814).
Literatürde, ülkemizde uygulanan uyuşturucu madde ile mücadele politikaları konusunda
dönemsel açıdan farklı sınıflandırmalar yapılmış olsa da, çalışmada uyuşturucu ile müca-
dele politikaları kısaca dört ana başlık altında ele alınmaktadır.
Cumhuriyetin kuruluşundan sonra, ulusal ve uluslararası düzeyde eroin ve afyon üretimi,
tüketimi ve kaçakçılığı sorununa çözüm üretmek için 1912 Lahey Afyon Anlaşması ile
1925 ve 1931 tarihli Cenevre Afyon Anlaşmalarında yer alan temel ilkelere uyulması yö-
1...,121,122,123,124,125,126,127,128,129,130 132,133,134,135,136,137,138,139,140,141,...182
Powered by FlippingBook