119
H- Eyvah eyvah... Nasıl, neyle kestin, bı-
çakla mı?
K- Yok be ne bıçağı usturayla doğradım.
H- Yuh sana...
K- Önce yarısını kestim, baktım olmayacak
hepsini kestim...
H- Neee? Eyvahlar olsun, nasıl kıydın Ka-
ragöz’üm? Bir insanı öldüren bütün insanları
öldürmüş gibidir... Yazık efendim yazık....
K- Yanlış anladın kazık oğlu kazık... (pe-
çeyi çıkarır) Sakalı kestim diyorum be...
H- Ah, aman Allahım, ödümü patlattınız
yahu... Ben de sizi Karagöz zannettim...
K- Hı?
H- Sesinizi bir arkadaşıma benzettim, ku-
sura bakmayın beyefendi...
K- Hacivat kime diyosun be?
H- Demek ismimi biliyorsunuz, siz kimsiniz
peki?
K- Karagöz’üm ya işte!
H- Olur mu efendim, ben kaç yüz yıllık ar-
kadaşımı tanımaz mıyım?
K- Niye tanımıyorsun o zaman, sakal gitti
dostluk bitti mi köftehor?
H- Güzel bir taklitçisiniz ama, yok... Ka-
ragöz’ü ben dâhil herkez sakalından tanı-
rız...
K- Vay sakalın şöhreti beni sollamış anla-
şılan, iyi ki kesmişim o zaman.
H- Sakalsız Karagöz mü olur canım, sesini
benzetseniz de, görüntü olmamış...
K- Hacı cavcav, deli etme insanı, Kara-
