Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 26

- 24 -
SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Semavi EYİCE
dik içtik, onun da merakı “Dışarıda nasıl ahval? Alman müt-
tefiki devletler dışındaki yabancı ülkelerde savaşın durumu
hakkında ne biliniyor?” O kadın da onu öğrenmek istiyor,
“Bize Türkiye’deki ahvali anlatın, bu harbin sonu ne oluyor?”
diye sordu. Macarlar ile Almanlar ittifak halinde ama cephe-
lerdeki durumun ne olduğunu bilmiyorlar. Sene 1943, harp
sürüp gidiyor, onları konuştuk biraz. Kadın “Ben yol üzerin-
deki bir istasyonda ineceğim ama sizi kompartımandaki baş-
ka birine emanet ediyorum,” dedi. Bu önemli, çünkü benim
biletim başka bir hattın trenine ait. Ama kompartımandakiler
kondüktörle konuşuyor ve onlar da üstelemiyordu. O kadın
Macaristan sınırında inerken beni 25 yaşındaki Bulgar gence
emanet etmişti. Bulgar genç İngilizce biliyordu, o da mühen-
dislik eğitimi için Breslav’a gidiyormuş. Bu şehir şimdi Polonya
toprağı ama o zaman Almanya toprağıydı. Bulgar genç bana
çok yakınlık gösterdi, ilgilendi. Berlin’de trenden indiğimde
Mahmut Aktuna adlı bir arkadaş beni karşılayacaktı. Çünkü
ben nereye gideceğimi bile bilmiyordum. Ama beni beklediği
asıl tren kaçmıştı ve şimdi bulunduğum tren Berlin’e vardığın-
da istasyonda olmayacaktı. Bulgar genç “Trenden iner inmez
sizi Berlin’de karşılaşması için arkadaşını ararım” dedi. Berlin’e
iner inmez baktım ki Mahmut beni karşılamaya gelmiş.
Ayağımı Berlin’e ilk bastım “hava karardıktan sonra Berlin’de
dolaşmak caiz değil. Hava hücumları başlamadan bir an önce
gidelim.” dediler. AğabeyimAlmanya’daydı. Gemi makine mü-
hendisliği yapıyordu. Amerika’ya gitmeyi düşünüyordu. Sonra
bizim hükûmet oradan gelmiş talebelerin tekrar gidip tahsille-
1...,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25 27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,...194
Powered by FlippingBook