Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 23

- 21 -
SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Semavi EYİCE
Sofya garına girdiğinde, yataklı tren daha önce hareket etmiş
oluyor. Almanya’ya gidecek olan tren mecbur oluyor bir iki
gece Sofya’da barınmaya. O akşam bir baktım karşı peronda
da bir tren duruyor. Sofya-Budapeşte-Berlin yazılı. Şansıma
gitmemiş daha tren. Hemen bavullarımı aldım ama dört ba-
vul, her biri kurşun gibi. Onları indir aşağıya, sonra koştu-
ra koştura trenin içine yerleştir, epey terlemiştim. Sofya’dan
itibaren yataklı tren başlıyor ve benim de Mitropa için yataklı
biletim var. Ama “Tren kalkmadan bir içine atayım kendimi,
sonra yataklıyı ararım.” diye düşündüm. Memuru buldum,
bileti verdim. “Tamam” deyince bu defa yataklı vagonu ara-
maya başladım. O sırada genç bir Bulgar subayı bana yardım
etti. Meğer o da normalde eczacıymış. Bizde olduğu gibi savaş
nedeniyle subay yapılan sivillerden biri. Aslında “Adama bir
hediye vereyim” diye düşündüm ama bavullar mühürlüydü ve
onunla da vedalaşamadım. O genç de yedek subay olarak aske-
re alınmış. Neyse, trene bindim. Yataklı vagona geçtim. Biraz
sonra baktım bir Alman deniz subayı geldi. Alt yatağı da ona
ait kompartımanda. Hep iki yataklı kompartıman var, birinci
biletli diye bir şey satılmıyor. O da genç bir subay, üsteğmen.
Yunanistan’daki Alman Deniz Kuvvetlerinden bir subay izinli
gidiyor Almanya’ya. Oradan hareket ettik. Ben Almanca bil-
miyorum, o da başka dil bilmiyordu, o yüzden Alman asker-
lerle pek anlaşamadık. Tren gece Sofya’dan kalktı. Almanya’ya
doğru ama benim iki problemim var. Almanya hattı üzerinde
iki memleket var ki Türk hükümeti bunları devlet olarak tanı-
mıyor. Biri Hırvatistan diğeri Slovakya. Almanlar, bu bölgele-
ri işgal ettikten sonra Yugoslavya ve Çekoslovakya’yı bölmüş,
1...,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22 24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,...194
Powered by FlippingBook