Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 119

117
GENÇLİK
29 Ekim 1942. Elazığ’dayım. Arkamda kirli, kor-
kulu, karanlık yirmi beş sene. Atilla’nın atlıların-
dan daha zalim yıllar. Rüyalarımın hepsi çiğnen-
miş... Solculuğumuza dair rivayetler dolaşıyor...
İçimdeki büyük korku: polis korkusu. Polisin
beni neden bu kadar ısrarla takip ettiğini anlamış
değilim.
13 Kânûn-ı Sânî 1942. Genç bir adam bir kapıyı
çalıyor, şefkate susuz, hayata susuz. Hapishane,
dostların ihaneti, kopuşlar, yuvarlanışlar. Tenin
açlığı, ruhun açlığı ve anlaşılmayan bir kalp ve
anlaşılmayan bir kafa ve anlaşılmayan bir vücut.
Bir pansiyon odasındadır, koca şehirde yapa-
yalnız. Dehasıyla yalnız, kültürüyle yalnız, ızdı-
raplarıyla yalnız. 13 Kânûn-ı Sânî 1942 ve tahta
kapıyı yumruklayan eller, soğuk bir kış günü.
Sırtında paltosu var mıydı hatırlamıyor. Belki bir
dosta bir şeyler ısmarlamak için satmıştı. Bütün
hayatı vermekle geçti; bilgisini, zamanını, kal-
bini. Başkalarında yaşadı, başkaları için yaşadı.
Kendisinin olmayan bir dava yüzünden damga-
landı ve uğrunda çarmıha gerildikleri onu taşla-
dılar. Hayatı bir delinin yazdığı hikâye. O çakal-
ların bile içmediği bir kaynak...
Hayatım bir trajedidir. Birinci perde evleninceye
kadar geçen zaman: yıldızsız, Allahsız, cıvıltısız,
1...,109,110,111,112,113,114,115,116,117,118 120,121,122,123,124,125,126,127,128,129,...140
Powered by FlippingBook