Ergun HİÇYILMAZ
AramKURAN
Siz onları hiç görmediniz…
Onlar sadece sporcu değildi. “
Vatan
”daş olma niteliklerine sahip, toplumsal ahlakla bütünleşmiş
“Ay-Yıldız’ı” yüreğinde taşıyan insanlardı.
Peki onları bir araya getiren kulüplerin asırlık mücadelesinde amaç neydi?
Bu sorunun cevabını vermeden önce, dünya koşulları içinde “dünya”lı olmak kadar, bu toprakların
insanı olanları tanımak gerekiyor.
Spor alanlarından, savaş alanlarına kadar uzanan asırlık geçmiş, bize bir şükran borcu ödeme fırsatı
sunuyor.
“Ay-Yıldızı” sadece formasında değil, yüreğinde taşıyanların tek bir bayrak altında toplanmasını
sağlayanlar ve buna inanarak mücadele edenler, “Türk Spor Tarihi”ni oluşturdular.
Onlar olmadan spor tarihinin yazılması mümkün değildi.
İşte bu kitapta yüzlerce insan tanıyacaksınız.
Ve bir o kadar kulüp…
Olimpiyatlarda Türk bayrağını göndere çektirenVahramPapazyan, milli forma şerefini taşıyanRober
Eryol ve dünyaca ünlü Lefter…
Lefter’in mesajı sadece “spor yanlısı” olarak ele alınmamalı ve genel bir anlayışın “hep beraber bir
arada yaşama”nın gerçekçi bir ifadesi olarak görülmelidir.
Ona Manol’un taktığı, Türk halkının benimsediği “ordinaryüs” payesi aslında sadece futbol değil, hak
edilmiş bir hayatın ifadesidir. Onur, haysiyet ve sorumlulukla dolu bir hayatın ifadesi…
Lefter, Vahram Papazyan gibi binlerce sporcuya din, dil ve ırk farkı gözetmeksizin gönüllerini açan
bu milleti ve bayrağını onlara teslim edenleri de hatırlayıp, son noktayı bir damla gözyaşı ile koyuyoruz. Bu
milletimizin şükran ve minnet ifadesidir.
