Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 181

SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Cihan AKTAŞ
- 179 -
Uyar’a benzetmesi ise beni öykü denemeleri konusunda yü-
reklendirmiştir.
Yazı faaliyetlerimde mimarlığa yer açarken kendime yapaca-
ğım zor seçimi kolaylaştıracak sebepler hazırlıyordum belki
de. Gecekondu mahallelerine, huzur evlerine, kimsesiz ço-
cukların barındığı yurtlara giderek haberler ve röportajlar
hazırlıyordum. Öğrenme karşılıklıdır, hep buna inandım.
Gecekondularda tanıştığım insanlardan hayattaki kendi du-
ruşum üzerine dersler alıyordum. Mahalleden, aynı zamanda
DGSA Resim bölümüne devam eden arkadaşım Hülya Yazıcı
bazen bana katılıyordu. Gecekondu mahallelerinde zor şartlar
altında yaşayan insanlara duyduğum borçluluk hissini binalar
yaparak ödeyebilir miydim? Kimler için projeler çizecektim,
hayal gücüm nereye kadar serbest olabilirdi, istediğim binala-
rı yapabilecek miydim sanki?
Okulu bitirip de Üsküdar’da bir büroda çalışmaya başladığım-
da Cağaloğlu yolculuklarım seyrekleşti. Gazetede köşe yazısı
yazmaya başladığımda kadın sayfası hazırlamayı bıraktım. O
dönemde yazdığım köşe yazılarına dönüp baktığımda izlekle-
rimin fazla değişmediğini görüyorum. Bir yazar bütün hayatı
boyunca döne dolaşa aynı cümleyi mi yazıyor? Çocukluktan
koparak erkenden büyümenin cümlesi mi o, doğduğu yer-
leri terk etmenin cümlesi mi? Erkenden fark edilen baskı ve
tahakküm sistemi karşısında bir şifa sunmanın arayışı mı
yoksa? Sürüden ayrılma korkusundan duyulan korkuyla sı-
1...,171,172,173,174,175,176,177,178,179,180 182,183,184,185,186,187,188,189,190,191,...194
Powered by FlippingBook