SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Cihan AKTAŞ
- 182 -
Dergi
’ye göndermesi ve öykünün hemen yayımlanması, der-
giler konusundaki çekingenliğimden kurtulmama yardım etti.
Bir çekirdek aile muhasebesi olan öyküm “Melankoli” başlı-
ğını taşıyordu.
Aylık Dergi’
de dergi kapanıncaya kadar birkaç
öyküm yayımlanacaktı. Bu öykü denemeleri içinde sadece bi-
rini, “Teşekkürü Hak Ettiniz Bay Yargıç!”ı 1991’de yayımlanan
ilk öykü kitabım olan “Üç İhtilal Çocuğu”na aldım.
Geri dönüp baktığımda hayatımda bana açılan bir yeri hiç-
bir zaman kendi isteğimle terk etmediğimi, orada kalmak için
sonuna kadar direndiğimi görüyorum. Nostalji hayatımda
ağırlıklı bir hissiyat değil. Geleceğe dönük olarak da tasar-
lamıyorum çalışmalarımı ve şimdiki zamana yoğunlaşmayı
tercih ediyorum. Kendi sesimin peşinde okuma ve öğrenme
yollarını yoklamayı sürdürüyordum.
Aynı dönemde ağabeyim elime “hemşehrimiz” Mustafa
Kutlu’nun bir kitabını verdi:
Yoksulluk İçimizde.
Kutlu’yu
Hareket
dergisindeki yazılarından tanıyordum, ama ilk
kez bir kitabını okuyacaktım. Beni huzursuz kılan, mimar-
lık mesleğinden uzaklaşmaya zorlayan saik aslında edebi-
yat değil mi? Knut Hamsun gibi, Orhan Kemal, İsmet Özel,
Emine Işınsu, Dostoyevski, Rilke, Baudelaire, Şeriati, Behçet
Necatigil, Halide Edip, Sabahattin Ali, Tarık Buğra, Füruzan
gibi Kutlu da “Yazmalısın, bunun için her fedakârlığa değer”
diyordu okuduğum metinlerinde. Kitapla ilgili düşünceleri-
mi “Gözlemler” başlığını taşıyan köşemde yazdıktan sonra
