57
Kastamonulu- İşi anlaturun şindi kargagöz
efendü…
K- Ya sabıırrr…
Kastamonulu- Çoh golay bir iş be, tam sana
göre…
K- Aman ne kadar güzel, peki neymiş o iş?
Kastamonulu- Sabahtan akşama kadar bura-
da dikilecek, geleni gideni üfürükleyeceysün
beee…
K- Ne ne ne?
Kastamonulu- Üfürükleyeceysüüün dedük…
K- Üfürükçülük ne zamandan beri iş oldu
yahu? Sen benimle dalga mı geçiyorsun adam?
Kastamonulu- Diyne bi dagga bee, iş gıtlı-
ğı olunca biz de aklımuzdan iş uydurduk…
K- Bu pek akıldan uydurmuşa benzemiyor ama
neyse… Ee nasıl olacak bu iş?
Kastamonulu- Çoh basüt bee, ben gidip de-
digodu yayacam Karagöz’ün nefesi her derde
deva diyerekten…
K- Ne günlere kaldık be… Eee?
Kastamonulu – Sen de gönderdüğüm adamla-
run ensesüne üfleyüp paraya para demeyecen
beee… Bayramlarda hafta sonlarında çaluşmak
da sana galmuş, hadi golay gelsün…
K- Bi dakka memur bey, ne zaman başlıyoruz
işe?
Kastamonulu– Başladun bile be hadi bana
eyvallah!
K- Hadi sana güle güleee… Hayırdır işal-
lah… Hiç böyle iş de görmedim… Ee bekliyceüz
artık iş iştir… Hadi üfürükçü geldi üfü-