Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 52

50
Ömrü boyunca göller bölgesinde bir ada olmanın
acılarını yaşamış olsa bile,
Cemil Meriç hâlâ ışığına muhtaç olduğumuz bir de-
niz feneridir.
Düşünce dünyasında kopardığı çığlıklar hâlâ, hü-
makuşları gibi, ufkumuzun müntehasında, yorgun
kanatlarla sığınabileceğimiz bir melce idi.
Cemil Meriç’in düşünce dünyası, ölümünün ikin-
ci yıldönümünde şöyle ifade edilmektedir: “Cemil
Meriç, benim için, fikir hayatımızın temyiz mercii-
dir. Onun yokluğunda kelimeler önderlerini kay-
betmiş haylaz ilkokul talebelerine benziyorlar. O
sadece bizi değil, kelimeleri de yetim bıraktı. Cemil
Meriç’in yokluğuna alışmak belki mümkün, ama
‘Artık bir Cemil Meriç daha yetişebilir mi?’ sualinin
bütün cevapları asla sindiremeyeceğimiz bir hakika-
ti fısıldıyorlar: Onun gibisi gelmez. İnsan yetiştirme
düzenimiz Cemil Meriç’in ölümü ile yeniden kendi-
ne duyduğu güveni tazelemiş olmalıdır.
Cemil Meriç için değil, fakat biz geride kalanlar için
ne kadar üzülsek yeridir. Evet, âlimin ölümü âlemin
ölümü gibidir; lakin bütün yaratılmışlar da yaratana
dönmek zorundadırlar. Bu bakımdan ölümsüzlük
fikri, beşeri bir hayatı bütün nimetleri ile sürdürmek
anlamıyla ne kadar dehşet verici ise ait olduğumuz
yere dönmek anlamıyla, en az bir o kadar daha tesel-
liyetkâr ve insancadır.
Cemil Meriç kavgasını bitirdi ve gitti ve biz in-
san kaynaklarımızdan en cesim birini kaybettik.
1...,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51 53,54,55,56,57,58,59,60,61,62,...140
Powered by FlippingBook