44
ANLATICI- Beklenen olacaktı elbette. Alpars-
lan korktu da o yüzden barış için yalvarıyor
deyip elçinin eline bir haç tutuşturup gön-
derirler. “Hıristiyan olurlar ve buralardan
giderlerse ancak affedebilirim” gibi bir cü-
rette bulunur karşı taraf.
(Elçi elinde haçla gelince Alparslan’ın yüzü
güler.)
ALPARSLAN-
Günah bizden gitti!
(Ordudan “Al-
lah u Ekber!” nidası yükselir. Komutanları-
na komut verir Sultan.)
Dinleyin evvelce konuştuğumuz üzere “hilal
taktiğiyle” savaşacağız. Savtekin okçular
mevzilerinde mi?
SAVTEKİN-
Beli Sultanım...
ALPARSLAN-
Serdengeçtilerin başında ben ola-
cağım. Bozkurtlarım da benimle beraber ola-
caklar. Bu öncü birlik olur da geç kalırsa,
ben dâhil menzilden çıkmadan oklarınızı yağ-
mur gibi yağdırın...
ÇAKA BEY-
Sultanım?
ALPARSLAN-
Emirdir! Gördüğünüz üzere üze-
rimde bir parça olsun zırh yoktur. Olur da
şehit olursam bu beyaz elbisem kefenim ol-
sun, düştüğüm yere gömesiniz... O zaman ru-
hum göklere çıkacaktır. Melikşah’ı yerime
tahta çıkarınız. Ve ona bağlı kalınız. Za-
feri kazanırsak önümüzde çok hayırlı günler
olacaktır. Allah yolunda, vatan için savaşta
