81
elde edebileceğimiz bir otlağı olduğu için sürüler hâlinde
çeker insanları.”
20
Cahit Zarifoğlu romancı konusunda ise şöyle dü-
şünmektedir:
“Çaresiz insanların, hayallerinin gerçek-
leşmesini bekleyen çaresiz insanların eline kolayca temin
edilebilir bir araç vermek için yazıyor? İnsanların yaşa-
nacak daha nice mutluluklar ve acılar olduğu konusunda
ümitler ve garip meraklar içinde olduğunu düşünüyor?
İnsanları, yaşadıkları ve tahammül edemedikleri ger-
çeklerden alıp götürmeyi, onları oyalamayı düşünüyor?
Uydurulmuş hayatları okuyarak bedavadan yaşantılar
elde etmek isteyenlere hizmet ediyor?”
21
Aslında gö-
rüldüğü gibi Zarifoğlu da roman hakkında Cemil
Meriç gibi pek olumlu düşünmez. Dolayısıyla ro-
mancı konusundaki görüşleri de hiç farklı değildir.
İnsanın ihtiyaçları doğrultusunda dün öğrenmek
için, bugünse yalnızlığını gidermek için okuduğunu,
okuduğu her romanla yalnızlık duygusunun şiddet-
lendiğini ve dolayısıyla romana daha çok sarıldığını,
bunun da romanın egemenliğini çoğalttığını söyler:
“Böylece roman, insanın sıkıntı çağının sanat eseri olarak,
ileride, bu sıkıntılı kültürün açıklanmasında kullanılacak
önemli bir belge hüviyeti kazanıyor.”
22
“Romanın Başarısı
Bizimledir”
başlıklı yazısında Rus romanını değer-
lendirirken onu Fransız ve Alman romanından ayrı
tutar; çünkü Rus romanı temel ihtiyaç bakımından
yani insanın fıtratında mevcut, yaratılış hikmetine
bağlı ve ona yönelik ihtiyaç bakımından donanım-
lıdır. Cahit Zarifoğlu’na göre başarılı bir romanın
20 Cahit Zarifoğlu;
Konuşmalar, Edebiyatta Roman’ın Sultası,
Beyan
Yayınları, İstanbul 2006.
21 Cahit Zarifoğlu; a.g.y.
22 Cahit Zarifoğlu; a.g.y.
