14
Pınarbaşı
Pınarbaşı, bir yayla ülkesidir. Yazın, kısa bir süre-
liğine havalar ısınsa da iklim serin ve serttir. Kışın
aylarca karla örtülü kalır. Pınarbaşı’nda nereye ba-
kılsa doğadır. Pınarbaşı, nerede başlar, nerede biter
belli değildir. Çobanlar, sürülerini ilçenin sokakla-
rından geçirerek otlaklara ulaşırlar. Koyunların çın-
gırakları, köpeklerin sürü etrafında koşuşturması,
çobanların sürülerinin ardı sıra dağ çataklarında
kaybolması, Erdem Bayazıt’ın zihninde çılgın bir
doğa sevgisinin ölmemecesine yeşermesine neden
olur. Kulağına çoban türküleri çalınır. Yörenin halk
ozanlarının söylediği deyişlerden etkilenir.
Bingöl
Çobanları
’nı ve
Çoban Çeşmesi
’ni hep sever.
Maraş’ta, Pınarbaşı yaylasının sert ve keskin havası
yoktur. Ancak, pınarların kaynadığı ve adı Pınarbaşı
olan bir semti vardır. Erdem Bayazıt, Pınarbaşı sem-
tinin sularında serinlemeye çalışır. Bahçeler arasın-
da küçücük havuzlar açılmıştır. Bahçe sulayan ha-
vuzlar Maraşlı çocukların girmesine açıktır. Erdem
Bayazıt da yaz günlerinin boğucu sıcaklarında,
Maraşlı çocuklarla birlikte bu havuzlara girer.
Pınarbaşı’nın, Ahır Dağı’nın tepelerinden süzülen
kar sularının soğukluğunu hiç unutmaz.
Doğaya, dağ havasına meftundur. Doğa meftun-
luğu onun hançeresinde biraz da Köroğlu’nun,
Dadaloğlu’nun yiğitlik ve destansı söyleminin yan-
kısını bulur.
5
5
Ayrıntılar:
Rasim Özdenören;
Erdem Bayazıt: Sabaha Koşan Adam
, Yedi
İklim,
Erdem Bayazıt Özel Sayısı
, S. 215-216, Şubat-Mart 2008.
