Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 32

30
Çünkü Cemil Meriç, hatipliğiyle yalnızdır.
Söyleyeceklerini prova eder. Sonra yine mu-
hayyilesinin ya da bilgisinin bütün notala-
rını, dinleyicilerinin hayretle açılan gözleri-
nin önüne sererek yine çok uzun süren ve
asla kesilmeyen bir başka konuşma yapar.
Söylediklerini düzeltme ihtiyacını asla his-
setmez. Yani sahnede tek başına tirad yapan
büyük bir aktör gibi konuşur. Sesi iner çıkar,
bütün vücuduyla konuşmaya katılır, özellik-
le ellerini çok kullanır. Zaman zaman söyle-
dikleriyle kendi bile o kadar heyecanlanır ki,
bu ateşle yerinde duramaz, ayağa fırlar ve
durduğu yerde dinleyenleri daha da heye-
canlandırarak konuşmasına ayakta devam
eder. O konuşurken, kimse başka hiçbir şey-
le meşgul olamaz, sadece ve sadece onu din-
ler ve ona bakar. Derslerinde öğrencilerin
dikkatini bu kadar üzerinde toplamayı başa-
ran başka bir hoca yok gibidir. Vurguları, se-
sini kullanışı, kelimelere duygularının elbi-
sesini geçirişi mükemmeldir! Sadece Rumeli
kökenli bir aileden geldiğini ifşa eden iki
defosu vardır: ‘Her’ kelimesini, belli belirsiz,
‘hir’ gibi telaffuz eder. Bir de, ‘ta oraya kadar’
değil ‘te oraya kadar’ der.
Türkçenin en büyük hatiplerindendir. Çok
uzun cümlelerle konuşur; fakat cümle için-
de asla durmaz. Yazıyormuş gibi kurar bü-
tün cümleleri. Yarım saat konuştuktan sonra,
derslerinde veya konferanslarında, bazen
bir dakika susar. Dudakları oynar. Düşünür.
1...,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31 33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,...140
Powered by FlippingBook